Son Yazılarım

27 Ekim 2019

“Yaz Artık!” dedi Dost

  “Bu defa bir başkası gibi davrandığına şahit oluyorum,” dedi Dost Oysa bir kerecik olsun, sadece yaşamayı denemek istemiştim Kelimelerden ördüğüm yüksek duvarların berisinde Bir başıma ve ayrık kalmadan…   Yazmanın, hangi ucundan tutarsam tutayım Onun, her türlü kaderim olduğunu unuttuğumdan değil Yazmaktan vazgeçtiğim bir hikâyeyi Yaşamakla takas edebilirim belki diye umut ettiğimden   Böylesi bir pazarlığın, beni içten içe tüketeceğini tahmin etmemiştim Yazmak, yaşamak biçimimdi benim her hikâyeyi Başka türlü bir […]
25 Ekim 2019

Kelimeler, Parlak Yıldızlar

Tamlık içinde yaşanan, yazıya dökülemeyendir. Kelimeler, lacivertin sonsuzluğundaki boşlukları dolduran parlak yıldızlar gibidir. Tamlığı bilmeyen kalem, yazmayı nefes kabul görür. Oysa yazılan kelam, hayal edilenden sebeptir. Hakikat, hayal kurmakla atar çapasını umuda. Tamlık geldiğinde umut gökyüzü olur Ve an be an yıldızlar kaymaya başlar, bitimsiz dileklerle…   İrem Yerlikaya
24 Ekim 2019

Korkuyla Beraber Yürümek

-İrademi nasıl güçlendirebilirim?    -Her konuda korkusuzluğunu geliştirerek.   -Bu kadar kusursuz olmak mümkün mü?   -Korkusuzluk konusunda kusursuz olman gerekmiyor. Böyle düşünmek şefkatini küstürür. Şefkat, bu oyunda bizim temel dayanağımız. Hiçbir şeyden korkmayan bir ‘sen’ yaratmak değil bizim hedefimiz, seni mutsuz eden durumların altında yatan korkunun yerine sevgini yerleştirmek. Aksi takdirde kendine karşı çok acımasız ve sert yaklaşman kaçınılmaz olur ki bu da  senin ihtiyacın olan en son şey. İsteğimiz […]
16 Ekim 2019

Kalemim

Tek satır hasbıhale bin dereden su getirten yârim. Her kelamın çiçeği ayrı burnunda. Kalemim, benim ömrümün törpüsü. Bilmesem anca seninle var olabilmeyi. Başımın tacı yapar mıyım, bunca nazını?   İrem Yerlikaya – İncelikler Yüzünden